Mülakatlarda Neden Kaybediyoruz? Birinci Neden Uyumlanma.

mülakat
İş görüşmeleri veya Mülakat süreçlerini incelediğimizde karşımıza 4 aşamalı bir süreç çıkıyor.

Birinci aşaması, rapport, yani uyumlanma.

Uyumlanma kelimesini sanırım en iyi yorumlayabilecek kişiler satış profesyonelleridir.

Uyumlanma süreci, kimi zaman doğal kimi zaman içe dönük kişilerde üzerinde çalışılması gereken bir konudur.

Uyumlanma zamanının veya sürecinin arkasında ki sebep ortak iletişim, yayım veya alıcı frekanslarının uyumu, eş zamanlaması, eş güdümü anlamına gelir.

Uyumlanma süreci mülakat sürecinin birinci aşamasıdır.

Ve çoğu profesyonel iş görüşmelerini , yeterince efor ve emek harcamadıkları için baştan kaybeder. Alıcı ve verici frekans eşlemesi aslında güzel bir örnek, doğru frekansı yakalayamadığınızda yayım kötü dersiniz, verilen bilgiler parazitlidir ve siz, iyi, kaliteli bir deneyim yaşamazsınız.

Eğer bir iş görüşmesine, siz bana sorun ben anlatayım ruh hali ile gidiyorsanız, beni tanımak ve anlamak onların görevi diye düşünüyorsanız, bir an önce kendimden bahsedeyim ve bu işkence bitsin diyorsanız, rahat ve huzlu değilseniz, görüşme öncesi kendinize negatif yönlendirmeleri “ aman şimdi kim anlatacak onca şeyi, bir sürü soracaklar, ya beni anlamayan insanlara kendimi defalarca anlatıyorum” gibi düşüncelerden kendinizi arındıramıyorsanız o gideceğiniz görüşmeyi baştan kaybetmişsinizdir.

Uyumlanma karşı taraf ile pozitif iletişim ve etkileşim kurma, ortak konu yakalama, mülakatı ve tanıştığınız kişiyi kazanmak için gayret göstermeniz anlamına gelir.

Yukarıda ki düşüncelere sahip profesyoneller pozitif görüşme iklimini yakalamakta zorlanacakları için seçici, değerlendirici, mülakatınızı yapan kişi ile olumlu bir iletişim kuramayacağından başarısız bir görüşme sonucu ortaya çıkacaktır.

Çoğu danışanım, danışmanlık aldığı sürecin başında Can Bey neden bu kadar gayret göstermemiz gerekiyor diye sorar. Cevap basittir. Siz nekadar olumluysanız, karşı tarafta size okadar olumlu davranır. Siz nekadar iletişim için çaba sarf ederseniz karşı tarafta sizin için çaba sarf eder. Unutmayın mülakat sürecinde ucu açık sorular ile karşılaşacaksınız. Ucu açık sorular, hazırlıksızsanız her gün karşılaşmadığınız cinsten sorulardır ve sizi zihnen yoran sorular olacaktır. İyi bir uyumlanma sürecinde mülakatı yöneten kişi size bu soruları düşünce sürecinizde yardımcı olabilir.

Dale Carnegie 1912 yılında Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı ile ilgili bir kitap yayımlamıştır. Kitap hala satılmaktır. İlkeleri nekadar geçerliymişki kitap hala bütün dünyada satılıyor.

Bu kitapta insanları anlık kazanma girişimleri yerine uzun vadeye yayılan ilişkilerin gerçek kazanım olduğu defalarca ve farklı örnekler ile anlatılmıştır. Prensibi Samimiyet ve samim iletişimdir. Bir başka kitabında Dale Carnegie başarılı bir konuşma, hareket eylem içerir ve hazırlıksız konuşma dineyicileri rahatsız eder. Değerinizi düşürür diye durumu özetler.

Mülakatlarda benzer özellik taşır. Karşınızda bir seyirci veya birden fazla seyirci vardır. Ve bu yaklaşım biraz kendinizden bahsedermisiniz ile ateşlenir. Siz de daha önce kendinizi iyi etüt etmiş, kariyer akışınızı çalışmış bir profesyonel olarak size verilen bu kısa sunum zamanını dinleyici için ilginç, mesajlar içeren ve etkileyici şekilde sonlandırırsınız. Herkes yapamıyor ama yapanda var. Yapan ile yapamayan arasında ki fark birinin hazırlıklı diğer kişinin hazırlıklsız olmasıdır.

Ben “Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme” bu kitabı çok seneler önce okumuştum. O zamandan beri iş görüşmelerine bakış açımı değiştirdim.
Benim bildiğim bende kalırsa nasıl değer yaratıp katma değerimi gösterebilirim ve kendi kişisel değerimi arttırabilirim?

İş görüşmesine katılım sağlayan çoğu profesyoneli aklında çalıştığı yerden daha yüksek maaş beklentisi vardır. Bunda yanlış bir taraf yoktur. O zaman yukarıda az önce yazdığım cümle devreye giriyor, kendimi nekadar iyi anlatabildim? Kendi katma değerimi yeterince ortaya koydum mu, bilgimi paylaşabildim mi? Bu soruların yanıtı görüşmede ki istekliliğiniz ve duruşunuz ile alakalıdır. Bu soruların cevabını olumlu verebilen profesyoneller iş görüşmesinin birinci aşamasını çok rahatlıkla geçerler.

Unutmayın, iş görüşmesine gittiğinizde karşınızda ki herkes sizi tanımak için hevesli ve meraklı olmayabilir. Bu doğaldır ve kabul edilebilir. İş görüşmesi yapan kişiler size herkes gibi davranacaktır, dolayısı ile farkı ancak SİZ yaratabilirsiniz.

Dale Carnegie’nin kitabını okuduktan sonra, sadece görüşmenin olumlu geçmesine odaklanmadım aynı zamanda görüştüğüm kişiyi kazanmaya ve ileride de birlikte daha çok zaman ve arkadaşlık geçirebileceğim bir kişi kazanımına çevirmeye çalıştım.

Bu bakış açısı ile belki 50 ye yakın işe alımcı zaman içerisinde arkadaşım oldu. Bana bilmediğim, aklıma gelmeyecek iş fırsatlarını sundular.
Unutmayın kısa dönemli bakış size kısa dönemli iyilik ve fayda sağlar, eğer sağlar ise. Uzun dönemli bakış ve mülakatları kazanılacak bir arkadaşlık veya dostluk olarak gördüğünüzde ödülü bütük oluyor.

nsan kazanmaya yöneliktir.

Bir Cevap Yazın