Uzun zamandır araştırdığım konulardan bir tanesi bilinçaltı ve bilinçaltı programlanması.
Uzun zamandır diyorum çünkü prensiplerini anlayana kadar epey bir zaman harcadım. Anladım. Kendim uygulamaya başladım. Başkalarına danışmanlık sürecinde kullanmalarını öğretir hale geldim.
Bilinçaltını anlayabilmek ve gücünü fark edip yaşamınıza dahil edebilmek için önce kısa temel bilgileri paylaşmak istiyorum.
Daha sonra neden kullanmanızı öneririm ve tavsiye ederim kısmına geleceğim.
Bilinçaltını anlayabilmek için temel olarak beynin nasıl çalıştığını Buyology olarak anlamanız gerekir. Beynin yukarıdan aşağıya doğru kesiti Korteks ve Limbik katmanlarından oluşur. Korteks katmanı rasyonel, analitik, mantık çerçevesinde olayları değerlendirdiğimiz dil kapasitesi olan bir katmandır. Limbik ise dil kapasitesi olmayan sezgi ve hislerimiz ile yorumladığımız durumdur. Buyology kitabı çok güzel sosyolojik çalışmaları içerisinde barındırıyor. Simon Sinek’in yorumu ile bu katmanlar daha çok anlam kazanıyor. Simon Sinek kitabında “start with why” altın bir çemberden bahsediyor. Dış katman Ne ? katmanı, Simon kitabında What do you do? (Ne yapıyorsun? Ne üretiyorsun? ) sorusunu beynin korteks katmanına benzetiyor. Altın çemberin ikinci halkası Nasıl ve üçüncü halkası Neden? Bu çemberleride beynin limbik katmanı ile özdeştiriyor. Limbik katmanı daha duygu veya sezgisel bir mekanizma. Dolayısı ile Simon’ın kitabında yaptığın işi neden yapıyorsun? Ve Ne yapıyorsun sorularına cevabın kabul edilebilirlik açısından mantıksal katmandan daha etkin ve efektif sonuç verdiği ortaya çıkıyor.
Hayvanlarda iç güdü vardır. Kuşlara kimse nasıl yuva yapacağını ağaçlara veya dağların yamaçlarına öğretmez. İç güdüsel olarak bilirler ve uygularlar. Veya bir Caretta cinsi kaplumbağaya kimse yumurtadan çıktıktan sonra denize doğru ilerlemesini öğretmez. Yumurtadan çıkar çıkmaz iç güdüsel olarak deniz ile olan buluşmasına doğru hareket eder. Hayvanlarda ki iç güdüsel yansımayı insanların sezgilerine benzetebiliriz. Aslında mantıksal açıdan 4×4 lük bir görüntüde olsa sezgilerimiz bize resimde bir şeylerin yanlış olduğunu söylüyor ise veya kendimizi yapacağımız işten dolayı iyi hissetmiyor isek uygulamaya geçirmeyiz.
Neden sorusu ayrıca Motivasyon sorusudur. Motivasyon, bir amaç veya hedef doğrultusunda (kuvvetli istek) gerçekleşen hareket veya eyleme verilen isimdir. Motivasyon iki kelimeden oluşur. Motif ve Aksiyon. Motif Amaç ve hedef anlamı taşır. Mantıksal olarak iyi bir hedef belirlemiş olsak bile içsel sebeplerimiz ile örtüşmediği taktirde, yani kendimizi iyi hissetmediğimiz veya bize anlam getirmediği veya bizim kişiliğimiz ile bütünlük sağlamadığı taktirde hareket veya eyleme geçmeyiz. Geçilmez.
Yaşamda belirlediğimiz hedeflerin veya isteklerimizin gerçekleşebilmesi için iki beyin katmanınında onayına ihtiyacımız vardır. Önce duygularımıza veya sezgilerimize güvenerek hareket edeceğimiz katman daha sonra mantıksal, rasyonel, objektif değerlendirmesini yapan katman.
Her gün vitrinlerde değişen yüzlerce binlerce elbise modeller üzerinde sergilenir. Biz önce rengi, sekli, tarzı, stili ve üzerinde hoş duracak olanı deneriz daha sonra bütçemiz ile rasyonel, bilinçli, objektif, tarafımızda onayladığında satın alım işini gerçekleştiririz.
Arkadaş veya sevgili seçimlerinde de benzer süreçler çalışırız. Buraya kadar beynimzin iki yapı taşının mantıksal ve sezgisel bölümleri ile nasıl uyum içerisinde karar alma mekanizmamızı veya olaylara, etkenlere veya satın almaya, kabullenmeye yönelik çalıştığı hakkında bilgi vermeye çalıştım.
Beyinin temellerinin ardından Quantum mekaniği bakmak ve çekim yasasını anlamak doğru bir adım olacaktır. Bu bize içimizdeki potansiyeli (ejderhayı) nasıl tanıyp harekete geçirebileceğimize dair bazı ip uçları verecektir. Bazı insanlar şanslıdırJ ? Gerçekten öylemi yoksa ne istediklerini net bir şekilde ifade edebildikleri için mi bazı şeyler onlar için çalışıyorve yaşamları olumlu yönde ilerliyor?
İşte bunun adı Quantum Mekaniği veya Çekim Yasası. İsmine ne derseniz deyin sonuçta olumlu düşünceler ve istekler (gerçek ve bize ait olan istekler) bu mekanizmayı bizim için harekete geçiriyor.
Quantum mekaniği veya çekim yasası ilkeleri biyolojik sistemimiz ile başlar.
Örneğin çok yakın bir zamanda bir tanıdığım iş yapmak istediğini ve birlikte kazanabileceğimiz bir iş modeli üzerinde çalışmamızı önerdi. Kulağa gayet keyifli geliyor. Kendisi ile görüştükten sonra bir şeyin eksik olduğunu hissettim. İş modeli, yaklaşımı, fırsat gayet hoş duruyordu. Sezgim bir şeylerin yanlış olduğu sinyalini veriyordu. Yorgunluk ifadesinin çok çalışmaktan kaynaklandığını söylüyordu. Birden koçluk yanım harekete geçti ve güçlü sorular ile kendisine yardımcı olmaya çalıştım. Henüz sevgilisinden ayrılmıştı ve ayrılmanın verdiği üzüntü ve mutsuzluk hali üzerine çökmüştü. Gerçek durum şimdi ortaya çıkmıştı.
Arkadaşıma ne kadar değer verirsem vereyim onun ile iş birliğine gitmek amacından ve hedefinden uzaklaşan bir iş birliğine girişmek olduğu için nazikçe teklifini geri çevirdim ve kendi kendisini tedavi edip pozitif bir ruh haline girdikten sonra bu konuyu raftan indirip konuşabileceğimizi belirttim. Kişi bu tür durumlarda olumsuz bir ruh hali içerisinde olduğu için ne kadar çok isterse istesin normalize olabilmek için zamana veya bilinçli bir şekilde bilinçaltı üzerinde çalışması gerekmektedir.
Eğer kendinizi tanıyorsanız Ejderhanızı tanıyorsunuz demektir. Onu tanıyorsanız nasıl ehlileştireceğinizi ve yöneteceğinizi öğrebilirsiniz veya biliyorsunuz demektir.
Biyoloji demiştim.
Günlük hayatımızda kullandığımız olumsuz kelimeler, olumsuz düşünceleri, olumsuz düşünceler, olumsuz hisleri tetikler ve kendi tanımladığımız sınırlar içerisinde olumsuzluklar veya olumsuz kurgular gerçekleşmeye başlar veya yaşamımızın içerisine ters gidecek, gidebilecek olayları çağırmaya başlarız. Sanırım herkesin başına gelmiştir, kötü bir gidişat başladımı kötü gidişatın sonu gelmez, bu nasıl olur her şey benimi buluyor diye isyan etmeye başlarız. Unutmayın çağıran biziz. Olumsuzluk, negatif duygular olabilecek olumlu durumların önüne geçer, bir engel ve set oluşturur. Çekim gücü yasası veya Quantum mekaniğinin temeli budur.
İnsan vücudunda ki hücreler moleküller ve atomlardan oluşur. Atomları düşünün, etrafında görsel olarak bize öğretilen yörüngelesel hareket içerisinde olan elektron ve protonlar vardır. Dolayısı ile Atomlar vibrasyondadır ve enerji ihtiva ederler. Vücudumuz olumlu duygular ile pozitif enerji yayar, olumsuz duygular ile negatif enerji yayar. Negatif düşündüğünüzü varsayın vücudun enerjisi negatif bir transport (taşıyıcıya dönüşür) negatif düşüncelerimiz veya olumsuz düşüncelerimiz vücudumuzdan etrafımıza suya atılan taşın dalgaları gibi genşleyerek yayılmaya başlar. Olumsuz enerjiniz sezgileri kuvvetli insanlar tarafından hemen algılanır. Ne söylediğiniz önemini yitirir hissettirdiğiniz önem kazanır.
Üzüntü, moralsizlik gibi duygular olumsuz enerji yayar, olumlu olabilecek ve iki tarafada fayda sağlayabilecek bir iş birliği ve enerjinin önünde gerçekleşmesine izin vermezler. Veya iletişimin olumlu gelişmesine engel teşkil edebilirler.
Ejderhamızı eğitmek için kullandığımız kelimelere dikkat etmeliyiz.
Örneğin,
Yapamam, işimi sevmiyorum, çok endişeleniyorum, hiç param yok, hiç param olmayacak, sigarayı bırakamıyorum, o insanla geçinemiyorum, eskiden olduğum kadar enerjim yok, istediğimi yapmak için yeterince zamanım yok, hiç sabrım yok, özel yeteneğim yok, kusursuz değilim, yapacak çok iş var, yeni insanlar ile tanışma konusunda sorun yaşıyorum, hafızam kötü,kendimi iyi hissetmiyorum.
Elbette bu liste uzayıp gidebilir. Bu liste sadece çoğu zaman kendimizi nasıl programladığımıza dair önemli ip ucu verir. Eğer Erjerhanızı bu şekilde eğitirseniz inanın oda sizi olumsuzluklara taşıyacaktır.
Yapmanız gereken kendi kendinize konuşmanızı izlemek ve bu tür yıkıcı ifadelerden uzak durmaya çalışmaktır.
Olumlu düşünceler olumlu düşünceleri çeker, Olumsuz düşünceler olumsuz düşünceleri çeker.
Her birimiz yer yüzüne muhteşem yeteneklerimiz ve inanılmaz potansiyelimiz ile gönderildik. Yaşamın her alanı sınav. Bu sınavdan geçmek takınacağımız tutum (dolayısı ile düşüncelerimiz) ve davranışlar ile geçilecektir. Sürekli parasızlığı düşünürseniz para kazanmayı düşünecek enerjiniz kalmaz. Dolayısı ile yaratıcı yönünüz sizin problemlerinize çara olmak için kapalı kalır. Ejderhanız sizi yeni parasal olumsuzluklara taşır.
Beyin Kortex ve Limbik yapısı ile bize nasıl hizmet ettiğini anlattı.
Beynimiz aynı zamanda zihinimizin çalışmasına olanak sağlıyan mükemmel hala keşfedilmemiş bir platformdur. Wikipedia Zihin ya da bilinç kelimesini aşağıda ki gibi açıklıyor;
Düşüncenin, algılamanın, belleğin, duygunun, isteğin ve düşlemenin bazı birleşimlerinde görünür olan bilincin ve zekânın kolektif görünüşlerini kapsar. Zihin bilinç akışı olarak tanımlanabilir. İnsan beyninin bilinçli süreçlerin tümünü içerir.
Zihin Üst Bilinç, Bilinç ve Bilinçaltı mantıksal katmanlarından oluşur. Bu katmanlar arasında ki iletişimi keşfettiğinizde Ejderhanızı Eğitmeye başlayabilirsiniz.
Yönetmenim blog yazısının uzun olduğu konusunda uyardı beni.
Dolayısı ile araya reklam alarak bir sonraki yazımda zihnimizde ki bilinç katmanlarının nasıl çalıştığını anlatmaya çalışacağım.
Daha sonra İş görüşmeleri ve mülakatlarda bu süreci nasıl kullanacağınızı anlatmaya çalışacağım.
Herkese kariyerinde başarılı bir hafta dilerim.
Can Büyükalkan