Socrates, meşhur Yunan Filozofunun Dünya’ya armağan ettiği söz, Latincesi “gnothi seauton” bir yorumunun ruhunu tanı, yeteneğini ve ne yapabileceğini bil olarak tercüme edilebileceğini söyleyebilirz. Fransız edebiyatçısı Montaigne’in 16. Yüzyılda (1533-1599) denemelerinde kullandığı söz. Delfi Tapınağın’da girişinde yer alan söz. Kendini Tanı. Kendisini yeterince etüt etmemiş bir yatırımcıyı düşünün.
Kendisi için doğru risk algısını bilmeyen, kısıtlarını bilmeyen bir yatırımcı. Borsanın inişli çıkışlı dünyasında kapitalini/yatırımını çoğaltabilir mi?
Kendini yeterince etüt etmemiş bir yönetici veya lideri düşünün ve zor bir görevi üstlendiğini, kısıtlarına bakmadan, inançlarını incelemeden, değer yargılarını kontrol etmeden giriştiği bu çalışmada, onu dinleyerek yol almaya çalışan ekibini ve onu bekleyenleri bir hayal edin. Gerginlikler, zaman planına uyum sağlayamama, bıkkınlık, stres, yoğun çalışma ve pes etme noktasına geliş … Belkide lider ekibinden önce pes edecek.
Modern bilim ve psikoloji bize bu yönde çeşitli araçlar sunuyor. Hisleriniz, duygularınız ve elde etmek üzere olduğunuz sonuç arasındaki köprüleri iyi bir şekilde yorumlayabiliyor ve farkına varmamızı sağlıyor.
İnsanın kendisini tanıma isteği ve istekliliği her dönemde ortaya çıkıyor. Daha önce iyi bir yönetim kariyeri olan bir arkadaşım, kendisini yeterince ölçmeden bir girişimde bulundu. Fikir güzel, potansiyel yüksek ve bir fırsat gibi görünüyordu kararını verdiğinde. Maalesef seçim ekonomisinin toplu algı ve harcamaları olumsuz yönde etkilemesi iyi bir projenin sürdürülmesi boyutunda işini gelir yönünde etkilemeye başladı. Panik ve Stress altında daha da olumsuz bir performans sergilemeye başladı ve henüz bir senesi dolmadan işini kapatma yoluna gitti. Verdiği karar doğru bir karar değildi. Ona güvenerek yola çıkan şirketler ve insanlar bu konuda zora düştü. Hem ilişkilerini, hem de prestijini ve itibarını aslında zedeleyerek iş oyunundan çıkmış oldu.
Bu herkesin başına gelebilir, risk toleransını bilmeden atılan her adım sonucunda bir üzüntü veya derin bir iz bırakarak sizin olumsuz hatıralar kazanmanıza sebep olabilir. Kendimizi tanıma sadece risk toleransı ile alakalı değildir. Aynı zamanda iletişim, iş hedeflerine yaklaşımımız, otonom bir hayat sürme eğilimimiz, sistemler ve sistem kurabilme veya uyum sağlayabilme derecemiz, çoklu işlere yaklaşımımız (multi tasking), odaklanma kabiliyetimiz, ilgi alanlarımız, yönetsel tercihlerimiz, bizim aslında iş dünyasında veya girişimlerimizde nerede ve nasıl durmamız gerektiğine dair önemli ip uçlarını barındırır.
Aynı konuyu iş görüşmeleri veya iş aramaları içinde kullanabiliriz. Yeterince kendisini etüt etmemiş profesyoneller iş arama sürecinde karşılaştıkları veya karşılaşacakları olaylar, zorluklar karşısında göstereceği tepkileri yönetmesini bilmeden sürecin içerisinde yer alırlar ise aldıkları veya alacakları karardan mutsuz olabilirler. Bunun çok örneğini bu alandaki danışanlarımdan görme ve değerlendirme şansım oluyor. Aynı zamanda bunu daha iyi gözlemlemek için çalışanların iş yerlerinde ki mutluluk endekslerine bakın.
Çok sayıda profesyonel çalıştığı ortam ve yaptığı işten veya kendisine yönelik iş yerindeki davranışlardan memnun değil.
Neden iş değiştiriyoruz konusu üzerine çalışmalar yapan Walter Chen, Her gün işte çok yoğun çalışmamızı neyin tetiklediğine dair 3 sebep ortaya çıkarmış. Bu aynı zamanda bizi en çok neyin mutsuz edeceğine dair bir çalışma olarakta düşünebiliriz.
Otonomi (Autonomy) Kendi yaşamımızı yönlendirme, yön verme arzusu,
Ustalık (Mastery) Konular üzerinde derinlemesine bilgiye sahip olma ve uygulama ile başarılı sonuç alma istekliliği,
Amaç (Purpose) Dünya’da bir alanda farklılık yaratabilme istekliliği ve arzusu ve hissi.
Yukarıda ki 3 motivasyon unsuru bizim çok çalışmamızı ve çalışmaya olan istekliliğimizi açıklıyor. Yukarıda ki motivasyon faktörlerinin hepsi içseldir. Eğer bu temel isteklerimizin, otonomi, ustalık veya değer yaratma arzusu iş yerinde yeterince teşvik edilmiyor, desteklenmiyor, inanılmıyor veya ortaya emekle ve istekle çıkardığımız sonuçlar taktir edilmiyor ise, kazançtan bağımsız, o ortam içerisinde yer almak istemiyoruz.
Para motivasyonu veya para tercihlerimizde önemli bir araç olmasına rağmen, para faktörüne kapılan profesyonellerin daha sonra yeniden yukarıda sayılan 3 motivasyon faktörünü dikkate alarak tercihlerini yenilediklerini gözlemliyorum. İlginç bir araştırma MIT ‘den geliyor. MIT yapılan işin detay ve karmaşıklığının artması ile para motivasyonunun ters ilişkide olduğunu ortaya koyan bir çalışmaya imza atıyor. Hatta yapılan işin entelektüel seviyesi ve komplike bir yapıya sahip olması sizin ortaya çıkaracağınız sonuçlar ile özdeştirildiğinde para motivasyonu deneye katılım sağlayan kişilerde yaratıcılık ve çözüm bulabilme kabiliyetlerini ortadan kaldırdığını gösteriyor.
Simon Sinek’in buna yönelik güzel bir TED videosu var. Daha önce ki yazılarımda bu Video’yu ve içerisinde geçen malzemeleri kullanmıştım. Yeniden kullanacağım. Simon Sinek Great Leaders Inspire Action isimli TED videosunda ilk uçağın yapımında devlet destekli Langley’in kurduğu organizasyon Amerika’nın en yetenekli mühendis, bilim adamlarından oluşuyordu. Devlet destekli olması para sıkıntısının olmadığına işaret ediyordu ve ekipte çalışanlar ortaya sonuç koyduklarında iyi bir ödeme alacaklarını biliyordu. Bunun yanında Wright Brothers, bisiklet tamircileri, kendi kazançlarından arttırarak deneylerini sürdürüyordu.
Yukarıda MIT’nin teorisine destek olabilecek bir hikaye olduğu için Langley ve Wright Brother örneklerini kullandım. Wright Brothers ilk uçağı uçurmasına rağmen ve bütün taktirleri toplamalarına rağmen ve ticari anlaşmaları yapmalarına rağmen, Langley ismi bugün NASA tarafından kullanılmakta. Langley Research Center, Sanırım Devlet her zaman en iyisini bilir egosu:) hakimiyet göstermiş.
Konuya geri dönersek ve kendimizi hikayelerden arındırırsak Kişinin kendisini tanıması Amacını tanımlaması, kısıtlarından haberdar olması, hedef koyabilme ve hedefler ile uyumlu şekilde iş birliği yapabilmesi kazanılması gereken bir aşama olarak karşımıza çıkıyor. İletişim ise bu tanıma sürecinin en önemli adımlarından birisini oluşturuyor.
Bizi oluşturan en önemli parçaları kendimizde tanırsak ve bunları başarımız için nasıl bir araya getireceğimizi öğrenebilirsek yaşamda istediğimiz sonuçları elde etme şansına sahip oluruz. Bu bizi zengin yapar. Bu bize kaliteli bir yaşam yaşama hakkı verir. Bu yaşamı tam, bir bütün olarak yaşama imkanını sağlar.
Bunca değerli kelime ve cümle, kendinizi tanıma sürecinde BİRKMAN metodolojisine güvenin ve kendinizi tanıma sürecinde BİRKMAN değerlendirme aracını kullanın. Sonuçlarının sizi mutlu edeceğine inanıyorum. Ben aynı zamanda bir BİRKMAN taraftarı ve sertifikalı yorumcusuyum:)
Görüşmek ve Tanışmak dileği ile,
Can Büyükalkan
canbuyukalkan@gmail.com