YÜKSEK TÜRBÜLANSLI EKONOMİDE DEĞİŞEN İŞ PİYASALARI

KÜRESEL EKONOMİDE VE TÜRKİYEDE NELER OLUYOR?

Küresel Ekonomi sallanıyor. Amerikan’ın küresel ekonomi üzerindeki etkisi kesinlikle azımsanamaz ve sayın Amerikan Başkanı Dünya’ya kendi ülkesinin çıkarları için ekonomik savaş açtı. NAFTA Kuzey Amerika Ticaret anlaşmasını bozdu ve Meksika ile Anlaşmasını tamamladı. Yazımı yazarken Kanada ile anlaşma imzalanamadı. Kuzey Amerika’nın 2 büyük ülkesi ticaret gerginliği içerisinde.  Çin’e ticaret savaşı açıldı, gümrük tarifeleri yükseltildi ve karşılıklı gerginlik tırmanarak devam ediyor. Rusya’ya Ambargo, Türkiye’ye Ambargo uyguluyor.  Amerika Avrupa ile de ticaret ilişkilerini gerdi, şu anda Avrupa’nın önde gelen araba üreticileri tutuşmuş bir şekilde Amerika ile müzakere yapma peşinde. Bunun üstüne birde Metal ve Çeliğin gümrük vergilerini Avrupa, Kanada, Japonya ve Meksika için yükseltince ortalı karıştı. Şu an kazananı olmayan fakat oyunun kurallarını Amerka’nın belirlediği, bir oyunun içerisine girmiş durumdayız.

2008 ‘de küresel bir kriz yaşadık ve bu kriz bizi o zaman teğet geçmişti. Fakat bu sefer ki daha farklı. Küresel krizde Avrupa ve Amerika merkez bankaları farklı yöntemler ile ülkeleri ve küresel şirketleri finanse ederek, fazla paranın küresel olarak yatırıma dönüşmesini sağlamışlardı. Durum şimdi daha karmaşık. Dünya’nın en büyük satın alanı oyunun kurallarını değiştiriyor ve küresel ekonomik dengeler yerinden oynuyor.

Bunun yanında FED sıkılaştırma politikasına geçiş yaptı. Sıkılaştıma politikası ülkenin makro ekonomik verilerine bakarak ve yakından inceleyerek, enflasyon oluştuğunda ülke için hedef enflasyon seviyesi olan %2 yi faiz artışları ile destekleyerek ekonominin seyrini bağımsız olarak rotasında tutmak anlamına geliyor. Kısaca Ülke parasını geri çağırıyor.  Riskli enstrümanlardan sakin sabit gelire gelin mesajını veriyor. Bu durum gelişmekte olan ülkelerde bulunan ve riskli olarak değerlendirilen paranın sahibine dönüş senaryosunu oluşturuyor.

Para artık ucuz değil. Daha önce ucuz finansman yolu ile cari açığımızı kapama şansımız varken artık Türkiye’nin cari açığının finansmanı maliyetli.

Türkiye bu oyuna açık pozisyonları ile yakalandı ve merkez bankasının rezervleri azalmış yakalalandı.

Durum bizim açımızdan sempatik görünmüyor.

Bu yüzden doların süratli yükselişi önlenemiyor. Yine de Türkiye demokrasisi nasıl darbeler ile kesintilere uğramışsa, ekonomisi de sürekli kriz yaşamış bir ülke. Bu yüzden ben bu ekonomik buhranı yüksek dönemden de en az zararla çıkacağımızı düşünüyorum.

Eskiden sadece politik veya ekonomik veya kendi kendimize oluşturduğumuz finansal kaoslar ile uğraşırken, şimdi iki faktör kuvvetli bir şekilde devrede. Fed doların faizini yükseltiyor ve Amerikan başkanı ticaret oyununun kurallarını değiştiriyor.

Kısaca politik türbülans, ekonomik türbülansı ikiye katlamış durumda.  Oluşan ekonomik türbülans ise hemen hemen her ülkenin makro ekonomisini, şirketleri etkileyerek,  türbülansı yüksek bir iş piyasası oluşturuyor. Bu durum çabuk düzelmeyecek buna hazırlıklı olmak lazım.  Masadaki bütün taşlar yeniden sayılıp dağıtıldığı bir ortamda iş piyasası da çekingen ve dengeli bir yaklaşım segileyecek anlamına geliyor.

EKONOMİK TÜRBÜLANSIN MİKRO EKONOMİYE VE İŞ PİYASALARINA ETKİSİ

Ekonomik türbülansın yüksek olduğu dönemlerde  şirketler, kendi içlerine eninde sonunda bakmak zorunda. Bu bakış, Pazar performansına, müşteri yapısına, yenilikçilik ivmesine, ürünlerine, maliyet yapısına, finansal performansına, teknolojiyi kullanma ivmesine ve çalışan yapına bakarak temel noktalarda maliyet avantajı yaratacak önlemlere doğru yöneliyor. Bu şekilde şirket piyasalarda ortaya koyduğu satış performansında bir gerileme olsa dahi, etkin maliyet yönetimi ile kendi yaşam suyu olan karlılığını korumanın yollarını arıyor.

Bu tür bir yaklaşım, yeni ekonomik denge ve düzene uyumlu olmayan herkesi DEĞİŞİMİN önlemez rüzgarı ile karşı karşıya bırakıyor. Değişim var olmanın ve şirketlerin değişen dönemdeki nefes alma süreci gibi düşünebiliriz. Bunun getirdiği üzücü durum İŞTEN ÇIKARTMALAR. Fakat getirdiği fırsat ise daha yeni profesyoneller ile yenilenerek ilerleme.  2008 krizinde yanılmıyorsam FT’de çıkan bir makalede 1 senede dalga dalga 37 Milyon insanının küresel olarak işten çıkartıldığı yönündeydi.  Avrupa merkez ve Amerika merkez bankasının fonlamaları ile 2 katı kadar yeni iş yaratıldığı belirtiliyor.

Bu dönemde de özellikle uluslararası ve yabancı şirketlerde çok daha erken değişim hareketinin etkilerini görmeye başlıyacağız.

Yenilenme sürecinde çok sayıda yeni iş fırsatı, iş piyasasını besler. Bu pozisyonların çoğu headhunterlar üzerinden veya şirketlerin nitelikli ilanlarını gösterebilecekleri platformlar üzerinden kitlelere ulaştırılır. Fakat yönetim seviyesi pozisyonlar çoğu zaman, pozisyonları lanse etmeden, çoğu zaman headhunterlar üzerinden ilerler.

Türkiye’de son dönemlerdeki sayısını bilemiyorum fakat yönetim, orta yönetim ve üst yönetim kademelerine bakan 50+ özel istihdam bürosu, diğer bir değiş ile headhunter olduğunu İşkur’un lisansladığı özel istihdam büroları sayfasından gördüm.

Şirketlerin İnsan Kaynakarını yenileme dönemine girdiğinde, genelde Eylül iş piyasasındaki hareketlenmenin filizlenmeye başladığı aydır.

Bugünün Türkiye’si dünden farklı ve yarının Türkiye’si bugünden daha farklı olacaktır. Türkiye artık manüpülasyonun çok kolay olmadığı bir ekonomi, Türkiye’de yaşanacak bir krizden Avrupa çekinir durumda. Kendilerine olan etkisinin büyük olacağını biliyorlar.

İş piyasaları da hızla değişim içerisinde bulunan ekonomiye uyum sağlamak zorunda.

DEĞİŞEN İŞ PİYASALARINDA KARİYER VE İŞ DEĞİŞİMİ

Hızla daralan bir ekonomide, çalışan profesyoneller olarak iş piyasasında nasıl daha avantajlı bir durumda olabiliriz? 

Bu sorunun tek bir cevabı yok.

2008 krizinde ve bir sonraki sene devam eden krizin dalga dalga ilerleyişinde, yönetim ve yönetime yakın kademelerde kaybedilen işlerin %25 ‘ikadar yeni iş fırsatı oluştu piyasalarda. Daha sonra bütün kaybedilen işler aslında yeni profesyoneller ile doldurulmuştu.

Kısaca ve özetle, Krizleri kurumsal şirketler büyük bir ölçüde yenilenme zamanı ve dönemi olarak kullanırlar. Bu aynı zamanda şirkete yüksek maliyet getiren eski personelin, daha düşük maliyet ile yenilenmesi açısından avantaj getirir.  Maliyeti düşmüş şirket, daha az ürün ve hizmet satsa dahi işlerini yürütebilecek kadar personel ile yenilenmiş olarak ve maliyetleri düşmüş bir şekilde, karlı veya karlı olmaya çalışabilir. Şirketlerin karlılığı yaşam döngüleri açısından çok önemlidir.

Peki Değişim Gösterecek İş Piyasasında Kimler Başarılı Olamayacak? 

Genelde gözlemlediğim, kurumsal profesyoneller bir şirkette çalıştıklarında ve bu çalışma zamanı iki seneyi aştığında, ister istemez bir konfor alanı oluşturuyorlar. Konfor alanı, aslında profesyonelin sürekli gelişimini kısıtlayan bir zihinsel alan. Çoğu kişisel önemli ve değerli gelişim ihtiyacının farkında olunup ertelendiği bir zihinsel aşama.

İster ekonomik krizlere bağlı İşten çıkarma süreçlerinde, ister performansa dayalı işten çıkartma süreçlerinde, en büyük zararı daha sonra konfor alanındaki profesyoneller görür. Yeniden iş arama sürecine girmeye çalıştıklarında, büyük psikolojik zorlukla ve zihnin sürekli kendilerine bahaneler üreterek, iş arama sürecinde yaşayacakları veya karşılaşacakları ACI deneyimden kaçmak üzerine motivasyon oluştururlar.

İşten çıkarma veya iş ve kariyer değişim aşamasında yer almak demek, aslında kişisel bir girişimci gibi, profesyonelin işe yönelik katma değerini , iş piyasasında göstermeye, anlatmaya çalışması anlamına geliyor. Kazanmaya oynamak anlamına geliyor.

Kriz zamanlarında ve daha sonraki dönemlerde görüştüğüm binlerce profesyonelle gerçekleştirdiğim mülakatlarda gözlemlediğim çok az sayıda kurumsal profesyonelin kendi kişisel katma değerini net bir şekilde ifade edebiliyor olmasıydı. Bu katma değeri ancak mülakatlarda gösterebildiğimiz için.

Herhangi bir profesyonel, bir mülakat sistemi içerisinde üç temel ana soru ile mücadele eder,

  • Bu profesyoneli işe aldığımızda bize katacağı net değer nedir?  Ne
  • Çalışma kültürümüzde maksimum ortaya koyabileceği performans nedir? Neden?
  • Bizim çalışanlarımıza liderlik veya yöneticilik edebilir mi? Nasıl?

Bu üç soru aslında Profesyonel CV’ler içerisinde yer alan bölümlerde yanıtlanan sorulardır. Ve Cavapları Profesyonel CV içerisinde yer alır.

Profesyonel CV ile Mülakat Sistemleri birbirinden ayrı düşünülmez.

Profesyonel CV Kurumsal Profesyonelin İş Piyasasına Yönelik Otantik (Gerçek) Tek Tanıtım ve Pazarlama aracıdır. Profesyonel , Sahip olduğu CV’si ile hedeflediği şirketlerde kendi oluşturabieceği katma değere yönelik fırsat yaratmaya Profesyonel CV’si ile çalışır.

Profesyonel CV’ler hedefli araçlardır.  Bugüne kadar CV sini incelediğim çoğu profesyonel hedefini CV içerisinde belirtmekten imtina ediyor. En büyük sebebi, ne yapmak istediğinden ziyade, ya daha fazla iş fırsatı için dikkate alınmak istemesi yada hedef bir pozisyon koyduğunda kendisini sınırlandırabileceğine yönelik yanlış inancı.

Kurumsal profesyoneller, eğer kendilerine ait profesyonel değer önergelerini oluşturabilirler ise, o zaman hedefleme zaten kaçınılmazdır. Siz sonuç itibarı ile iş değerini bir sektörde ve size verilmiş bir rolde, o şirketin kurumsallık çerçevesinde ve çalışma kültüründe müşterileri için oluşturuyorsunuz.  Profesyonellikte yaptığımız her iş, bir süreç kapsamında, bir finansal değere, maliyet, karlılık veya ciro edinimine doğrudan veya dolaylı katkı sağlar.

Bu değer önergesi ortaya net bir şekilde konduğunda, kariyer hedefinizde ve o hedefin temsil ettiği rol de ve o role ait liderlik seviyesi de ortaya çıkıyor.

Bu durumun istisnası, farklı bir rolü icra ederken aslında profesyonelin kendi farkındalığına varıp yapmak istediği şeyin, kendisine mutluluk verecek kaynağın farklı bir iş alanında olduğunu keşfetmesidir. Bu durum tamamı ile Kariyerde değişim stratejisi gerektirir ve farklı bir yaklaşımla iş piyasasına erişim gerektirir.

Katma değer önergesinin destekçisi, kurumsal profesyonelin bu değeri neden oluşturduğudur. Profesyonel CV Modeli bunu Branding alanında ele alır.  Neden sorusunun cevabı aslında kurumsal profesyonelin hedeflediği rolde şirket ile birlikte nasıl bir sinerji yaratabileceğini tanımladığı alandır.

Profesyonel CV içerisinde yer alan branding alanı, oluşturulması hedeflenen iş değerini geçmişten bugüne ve bugünden geleceğe bakış içerisinde ele alır. Geçmişten bugüne kurumsal profesyonel hangi sektörlerde, ne gibi rollerde, ne gibi kritik yetenek ve yetkinlikleri bünyesine ekleyerek, çalıştığı şirketlerde başarıya ulaşmıştır? Sorusunun formülasyonudur.

Elde edinimler ve kritik başarılar bundan sonra, neleri bünyeye katarak ve ne gibi rollerde oluşturduğu katma değeri veya daha büyük bir değerin oluşmasını sağlayabilecek? Bugünden geleceğe yönelik bakış veya ortaya bir vizyon koyma sanatıdır.

Ve son olarak, geçmiş başarı, ortaya konan vizyon hangi temel yetkinliklerin üzerinde yükselmektedir’de Branding diğer bir değiş işe kişisel ve profesyonel motivasyonunu temsil eden bir duruşu sergiler.

Kurumsal profesyonellerin markalaşmaya başladığı nokta, kendilerini iş rekabeti içerisinde nasıl farklılaştırdıkları ve neden yaptığı işi yaptığını doğru bir şekilde sentezlemesinden oluşur. Buda birebir Profesyonel CV içerisinde ele alınan bölümlerden birisidir. Bir iş değerini tüm zorluklara rağmen ortaya koymak istemek, profesyonel motivasyon ile alakalıdır. Nedenlerin sağlam olmasını gerektirir.  Aynı zamanda çalışmak istediğiniz şirket ile nasıl iş birliği yapabileceğinizi, oluşturulacak sinerji seviyesinde ele alır.

Profesyonel CV’ler de yer alan Productization bölümü, kurumsal profesyonelin iş vizyonunu ekip ile birlikte (yönettiği veya parçası olduğu) nasıl gerçekleştirdiğine odaklanır.

Productization aşaması yönetim seviyesindeki profesyonelin stratejik düşünce modellerini liderlik özellikleri ile nasıl buluşturarak iş sonucu ve bir iş değeri elde ettiğini ifade eder.

Aslında kurumsal profesyonel Productization aşamasında, başarıyı nasıl elde ettiğinin cevabını vermeye çalışır.

Önce profesyonelliğin analizi ile başlayan daha sonra Konumlandırma, Markalaşma ve Ürünleşme gibi süreçleri aşan profesyoneller iş piyasasına yönelik bir duruş ve iletişim tarzı ile, pozitif algı ve izlenim oluşturarak, inandıkları “KENDİ” ürünlerini, gönül rahatlığı ile iş piyasasına çıkarırlar ve başarıyı elde ederler.

Ekonominin sallantı içerisinde olduğu dönemlerde, kariyeri geliştirmek, ilerletmek ve yeni fırsatlara her zaman açık olmak gerekir.

Genel inanç ekonomide kötüleşme olduğunda her zaman aynı döngü kendisini tekerrür ettirir. “İşler kötü piyasa kötü ben iş bulamam algısı bir koyun sürüsünün düşünce yapısıdır. “. Fakat gerçekleşen bunun tam tersidir. Olumsuz düşünce döngüsünden çıkan profesyonel, kendi değerini doğru yorumlayıp, doğru ifade edebildiğinde ve ortaya koyduğu iş sonuçları ile bunu desteklediğinde sonuç başarıdır.

Profesyonel CV Hazırlama, Kurumsal profesyonelin kendi iş değerini anlaması ve değerlendirmesi açısından önemli bir araçtır. Profesyonel CV, kurumsal profesyonelin kendisine verdiği değeri ve özeni, iş piyasası ile paylaşarak, kendi değerine uygun iş fırsatları oluşturma sürecidir.

Kariyer ve İş Değişim Süreçlerine Yönelik Profesyonel Destek İhtiyacınız İçin Lütfen Aşağıdaki İletişim Formunu Doldurun.

Bir Cevap Yazın